enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

“Bir Serebral Taşma Olarak Sanat” Programının İlk Söyleşisi Gerçekleşti!

Doç.

“Bir Serebral Taşma Olarak Sanat” Programının İlk Söyleşisi Gerçekleşti!
27.11.2025 15:37
0
A+
A-

Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu ve Uğur Polat, sanatın insan bilincinin taşma biçimi olduğunu ortaya koyan altı bölümlük bir düşünce programını Zeytinburnu Kültür Sanat’ta yürütüyor. Uğur Polat’ın sunduğu söyleşi dizisinde Haşlakoğlu; “mimetik bilinç” kavramı etrafında sanatın felsefe, bilim, tasarım ve yapay zekâyla ilişkisini tartışıyor. Program, “Sanat öğretilebilir mi?” ve “Makine düşünebilir mi?” gibi soruların izini sürüyor. İlk söyleşide “Sanat ve Felsefe” başlığı altında sanatın niteliği ve kaynakları üzerine konuşuldu.

Bir Serebral Taşma Olarak Sanat, sanatın farklı alanlarla ilişkisini tartışıyor. Uğur Polat’ın sunduğu söyleşi dizisinde Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, sanatı kökeni ve tarihiyle birlikte ele alarak sanatın bir üretim değil, bir taşma biçimi olduğunu ortaya koyuyor. 24 Kasım Pazartesi akşamı saat 19.30’da başlayan ilk söyleşide “Sanat ve Felsefe” konuşuldu.

“Materyalizm ve idealizm, felsefe tarihinin dogmaları.”

Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, sanatı anlamaya çalışırken indirgemeci dogmalardan uzak durulması gerektiğini söyledi:

 “Serebral, beyinsel demek. Serebral da beyinsel bir taşma ve bilinçle yakın olarak okunması gerekiyor. Bu vesileyle indirgemeci yaklaşımı benimsemediğimi söyleyeyim. Bilinç ve beyin arasındaki ilişkide beynin doğrudan doğruya beynin bilincin sebebi ve kökeni olduğunu düşünmüyorum. Ama bilincin esas alınması gerektiğini de söylemiyorum. Bu iki savrulma türünü, materyalizm ve idealizmi, felsefe tarihinin dogmaları olarak görüyorum. Birinin iptali, diğerinin de iptaline de sebep olacak durumda. Artık başka bir yere bakmanın zamanı geldi. Bu dogmalardan kendimizi kurtarmamız lazım. ”

“İnsan bir sınır varlıktır.”

Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, sınır kavramı üzerinden insana ve sanata dair görüşlerini paylaştı:

“Sınırı ben mimetik olarak değerlendirdiğimde bir araya getiren ve ayıran yönünü birlikte görüyorum. Hem bir araya getiriyor hem ayırıyor. Bunlar aynı anda oluyor. Mimetik bilinç, sanatı aşan bir şekilde insanı tanımlayan bir şey. İnsan bir sınır varlık. İnsanı bu yönden anlamak bize çok şey kazandırır. Yunanistan, ne senin sadece düşmanın olur ne de sadece dostun olur. Dost ve düşman olma birbiriyle iç içedir ve kaçınılmazdır. Bu sadece Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli değil. Kardeşiniz ile aranızdaki sınır da hem sizi ayırır hem de bir araya getirir. Bunları hepiniz yaşamışsınızdır.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı